Gizem GAYRETLİ’ 15

1993 Trabzon doğumluğum. Lise eğitimimi Grafik Tasarım ve Fotoğrafçılık alanında tamamladım. Ardından iletişim alanında çalışmalar yürütmek istediğime karar vererek İstanbul Aydın Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünü okumaya başladım. Öğrenimim sırasında Erasmus+ile Macaristan, Budapest Metropolitan Üniversitesi’nde dersler aldım. 2015 yılında İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema bölümünden mezun oldum. 2011 yılı itibari ile gerek ulusal gerekse uluslararası projelerde; prodüksiyon yardımcısı, proje koordinatörü, organizasyon sorumlusu ve operasyon uzmanı olarak çalıştım. Bu süreçte “Tusaş Yönetim Zirvesi” “STM Denizaltı Tasarım Yarışması Ödül Töreni” “Asfat PM Milgem İmza Töreni” “TurkAz Magazine Bakü Lansmanı”, “Tüyap Savunma Sanayi Fuarı” ve “Teknofest” başta olmak üzere pek çok etkinlikte görev alarak, WORLDEF ve Focus on Event şirketlerinde Etkinlik Operasyonları Yöneticisi olarak çalışmalarımı sürdürdüm. Şuanda Dijital Gen (Yazılım) ve Mini Planet’te (Dijital Medya Ajansı) Kurumsal İletişim ve Pazarlama Yöneticisi olarak kariyerime devam ediyorum. Üniversitem bana, şuanda harika işler yapan ve sektöründe marka olan ve de olacak birçok arkadaşımı İstanbul Aydın Üniversitesi sayesinde tanıdım. Türkiye’nin önde gelen üniversitesinde eğitim görmüş olmak işe alım süreçlerinde bu güne kadar beni destekleyen bir faktör oldu. Radyo, televizyon ve sinema bölümünde okuyor olmama rağmen iletişim fakültesinde okumak mottosuyla devam ettim. Üniversitem adına gerçekleştirilen tüm çalışmalarda prodüksiyon, sponsorluk ilişkileri, ekip iletişimi gibi süreçlerde görev aldım. Şuanda ekip yöneticisi olarak üniversitem sayesinde büyük resmi görebildiğime inanıyorum. Şuanda üniversitede eğitimine devam eden öğrenci arkadaşlarımın çalışma şartlarını değerlendirerek bu alana giriş yapmalılar. Saha işçiliğinin çok fazla olduğu bir meslek olduğu için sabır ve istikrar diğer mesleklere oranla daha fazla gerekiyor. 2020 yılında pandeminin hayatımıza gelişi ile geleneksel iletişim/reklam/pazarlama süreçlerinde yer alamayan markalar, dijital mecralarda yapılabilecek çalışmalara yöneldi. Tabi bu ani değişim başta markaları endişelendirse de günümüzde bu endişenin yerini dijital dönüşümün aldığını görüyoruz. Dijital dönüşümün bir parçası olamayan markaların varlığını sürdürmesi pek mümkün görünmüyor.