Meryem Ezgi KORKMAZ’ 16

1993 yılında İstanbul’da doğdum. Liseyi 2007 yılında Oğuzkaan Koleji’nde, lisansımı 2016 yılında İstanbul Aydın Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünde ve son olarak yüksek lisansımı 2018 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme ve Teknoloji Yönetimi bölümünde tamamladım. Kariyerime Schindler Asansör firmasında Kalite Mühendisi olarak başladım. Burada 2,5 yıl görevde bulunduktan sonra 2019 yılında Arçelik bünyesinde Yardımcı Sanayi Dijital Dönüşüm Uzmanı olarak 2 yıl görev yaptım. Son olarak Mercedes Benz bünyesinde Business Consultant olarak göreve başlamış bulunmaktayım. Burada SDC (Service Delivery Center) yapısı altında Daimler ’in standart olarak kabul ettiği dijital çözümlerin farklı ülkelere yaygınlaştırılması konusunda köprü görevi görerek proje yönetimi yapıyoruz. Başarıya giden yolun azim ve tutkudan geçtiğine inananlardanım. İstanbul Aydın Üniversitesi öğrencilerine sağladığı yurtdışı olanakları konusunda oldukça cömert bir okul. Ben de Erasmus Öğrenci Değişim Programı’ndan yararlanarak 1 dönemimi Portekiz’de geçirme fırsatı yakaladım. Bu kararın hala hayatımda aldığım en doğru kararlardan biri olduğunu söyleyebilirim. Bu tecrübe hayatımda farklı kapıların açılmasına, beni konfor alanımdan çıkartıp sınırlarımı zorlamama vesile olmuştur. Kısacası hayatımda bir dönem noktası olduğunu söyleyebilirim. Çünkü bana dışarıda başka bir dünyanın olduğunu gösteren bir tecrübe oldu. İAU’nun bu konuda öğrencilerine birçok değer kattığını düşünüyorum. İAÜ, akademisyen anlamında oldukça zengin bir okul. Eğitim aldığımız birçok hocanın akademinin yanında özel sektörde de tecrübe sahibi olmuş olması bizlere o alanda da çok fazla değer kattığını düşünüyorum. Akademiyi ve özel sektörü harmanlayıp, bizleri bu yönde eğiten hocalarımız farklı iki dünya arasında denge kurmamızı sağladı. İAÜ, eğitimim esnasında özel sektörden birçok konuşmacıyı davet ederek bizlere özel sektör ile ilgili bilgi edinme imkânı da sağladı. Akademisyenlerimiz bizi iş yaşamına dair güncel örnekler ile besleyerek iş yaşamına dair adaptasyon sürecini kolaylaştırdığını düşünüyorum. Şu anda üniversite eğitimine devam eden öğrenci arkadaşlarımın akademik ve profesyonel anlamda her daim kendilerini geliştirmeye devam etmeleri gerekir. Profesyonel hayata adım atıldığında ilk iş / ilk bölüm her zaman doğru yer de olmayabiliyor. Bu tarz durumlarda kişinin motivasyonunu yitirmeden, gözlem ve analiz yapmasını tavsiye ederim. Son 2 yılda pandemi ile tecrübe ettiğimiz üzere, teknoloji ve dijital dönüşüm hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Dünya kendini bu ani değişime çok hızlı bir şekilde adapte etmek durumunda kaldı. Hali hazırda sanayi kuruluşlarında Endüstri 4.0 algısının yaygınlaşmasıyla dijital dönüşüm alanında gelişmeler yaşanmaktaydı. Burada şirketler “Dijital Dönüşüm” adı altında çeşitli faaliyetler gerçekleştirmekte ve tüm sistemlerini dijitalleştirme çabası içerisinde. Ancak burada kritik olan nokta, şirketlerin gerçekte neye ihtiyaçları olduğunu tespit etmesidir. Dijital dönüşümün hayatımızı kolaylaştırması, iş yapış biçimimizi sadeleştirmesi gerekmektedir. Sistemleri daha karmaşık bir yapıya sürükleyerek dijital dönüşümün amacından sapmış oluyoruz. Dolayısıyla gelişmeleri iyi analiz edip, ihtiyaçlarımızı doğru tespit ettiğimiz sürece dijital çözümler hayatımızı kolaylaştırmaya devam edecektir. Ben her zaman kendini Global standartlarda yetiştirmeye gayret eden bir insan oldum ve bunun da iş yaşamımda fazlasıyla yardımını gördüğümü söyleyebilirim. Üniversite hayatım boyunca her boş vaktimi yabancı dil yetkinliklerimi geliştirerek ve seyahat ederek değerlendirdim. Kendi tecrübelerime dayanarak şunu söyleyebilirim ki, okuduğunuz bölüm ve sahip olduğunuz tecrübeden bağımsız olarak dil bilginiz ve farklı kültürlere açık olma / uyum sağlayabilme yetkinlikleri sizleri her zaman öne çıkarıp, fark yaratmanızı sağlayacaktır. Dolayısıyla tüm İAÜ öğrencilerine, üniversite yaşamları boyunca zamanlarını doğru kullanmalarını, onları her zaman ileriye taşıyacak noktalara odaklanmalarını tavsiye edebilirim. Okulun sosyal kulüplerinden daha fazla yararlanmak ve farklı bölümlerde okuyan daha fazla insanla tanışmak tam olarak “keşke” olmasa da “olsa iyi olurdu” dediklerimden. Çeşitlilik her zaman insanı zenginleştiren, ufkunu açan bir faktör. Üniversite dönemlerinde bunu idrak edemesek bile profesyonel hayata adım atıldığında önemini hissettiren bir durum. Dolayısıyla eğitimine devam eden öğrencilere bir diğer tavsiyemde mümkün olduğunca farklı ortamlarda insanlarla bir araya gelerek networklerini kuvvetlendirmek olabilir.